Özcan Zafer Ayan Kimdir?
2014’ten beri profesyonel olarak yazılım geliştiriyorum Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden mezun olmuştum. Son zamanlarda da Fibabanka’dan React Native uygulaması geliştiriyorum. Ayrıca Back-End tarafında da Spring Java tarafındaki uygulamaları yardımcı ve destek oluyorum.
Boş zamanlarımda da elverdiğince böyle küçük projeler geliştiriyorum ve GitHub’a koyuyorum. Bunun yanında ve mobil uygulama arayüzleri tasarlıyorum. Uygulama geliştirmenin de her tarafında yer aldığımı söyleyebilirim. Kalan zamanlarımda ise devnot.com ve medium.com’da içerikler üretip paylaşıyorum.
Tamamen mobil tarafla ilgileniyorum.
React Native sizi bir noktaya kadar götürüyor mu?
Siz bir noktadan sonra Android veya iOS için de React Native tarafa el atmanız gerekiyor.
Evet yani normalde harici mesela startup gibi olayımız olsa okey hani belki bir yere kadar gidebilirsiniz ama böyle büyük bankalarda üçüncü parti bağımlılıklarımız olabilir.
Yazılım hikayeniz nasıl başladı?
Benim aslında yazılım hikayem şöyleydi. Daha önce üzerinde Chip dergileri alıyordum. Ben ortaokul döneminde bilgisayarlara da oldukça meraklıydım. Fakat o dönemlerde bilgisayarım yoktu ve ancak ben İnternet Kafe’de edindiğim tecrübeler var. Oraya gidip oynuyorduk. Bu dönemde de bilgisayar dendikleri oldukça popülerdi ve bu dergileri almaya başlıyor. Mesela Chip gibi pek çok farklı dergi vardı. Ben de biriktirdiğim paralarla bunları alıyorum. Aslında her ay çıkan yeni sayıdaki genişlemiş tiplerini ezberliyordum.
Sonra eve bilgisayar alınca da bunların verdiği cd içerikler vardı pek çok farklı içerikleri vardı. Bunları da artık evde kullanıp denemeye başladım. Photoshop CS2 gibi araçlar vardı böyle güzel tasarım resim düzenlemek için bunları kullanmaya başladım.
Aslında şimdiki gibi ve YouTube videoları olsaydı belki çok daha önceden tanışmış olacaktım. Üniversiteye gittiğimde evdeki bilgisayarı yanımda götüremediğim için ilk sene bilgisayar sıkıntısını çektim ancak bu sıkıntının da bana bir algoritma öğrenme alanları bir artı sağladığını düşünüyorum. Çünkü bilgisayarım olmadığı için kodu böyle bir kağıda yazıp daha sonrasında üniversite bilgisayarında test ediyorum.
Kodu kağıda yazdığım için daha rahat düşünebiliyorum daha hatasız kod üretebiliyordum. Hatta derste bir arkadaşım vardı o kodları kağıda yazmıştı ama çalışacak mı falan diye sormuştu böyle. Ben de deneyip göreceğiz demiştim ama biraz da emindim. Çünkü akıl da algoritma sorularını akıl da böyle bir çalıştırdığınızda gerçekten de bilgisayarda çalışabiliyor hale geliyor. Hatta bu sayede de bilgisayar programlama dersinden de AA ile geçmiştim. Yani ne kadar böyle bir şey zorluk gibi görünse de bize bazı anlamlar da güçlendirdiğini söyleyebilir.
Bir de onun başka bir keyfi vardı. Kağıt’a yazıyorsun sonra onu bir de bilgisayara yazıyorsun, çalışıp çalışmayacağını merak ediyorsun.
Güne kaçta başlıyorsun?
Güne aslında 7 gibi başlıyorum. Malum küçük bir kızım var. 3 yaşında onu kreşe hazırlayıp götürmem gerekiyor. Eğer geç kalırsam da trafik daha da uzayabiliyor zaten İstanbul trafiği baya büyük ve kaotik bir trafik. Eve gelince de böyle kendime küçük bir kahvaltı hazırlıyorum. Bazen de zaman artarsa yolda küçük bir yürüyüş yapıyorum. Spor yapıyorum o şekilde.
Mesain kaçta bitiyor?
Mesaim akşam 6 da bitiyor ama bazen uzadığı da olabiliyor. Duruma göre adapte olmaya çalışıyoruz.
Bir günün nasıl geçiyor?
Bir günüm aslında şöyle geçiyor sabah maillerimiz oluyor. Önce maillerimi kontrol ediyorum. O günlük yapacağım işlerin listesini çıkarıyorum. One Notes diye bir uygulama var. Microsoft’un kendi uygulaması ondan faydalanıyorum. Öğlende bazen öğle arasını atlıyorum. Yani bazen birleştiriyorum araları bazen de işte yoğunluğa göre de ara verdiğim oluyor. Video çalıştığımız için küçük aralar koyuyorum. Küçük aralarda kendime kahve, çay hazırlıyorum. Akşam da kızımla ilgileniyorum mesai sonrası. Artan zamanımda da işte dizi izliyorum veya teknik içerikleri araştırıyorum.
Kendini güncel tutmak için neler yapıyorsun?
Kendimi güncel tutmak için React Native alanında zaten reactnative.dev sitesi böyle oldukça güzel içeriklere sahip bir yandan da React Native’in böyle güzel online etkinlikleri var. Onları takip ediyorum izliyorum. Hatta geçenlerde Medium sayfama koymuştum bir yandan da Twitter üzerinden gelişimlerini takip ediyorum ve o şekilde güncel olmaya çalışıyorum.
Türkiye’deki yazılım geliştirme ile ilgili neler düşünüyorsun?
Türkiye de son zamanlarda yazılım alanına olan ilgi oldukça artmış durumda. Herkes bir kalifiye bir yazılımcı arıyor. Ancak mevcut ekonomik durumlar nedeniyle dünya çapında da aynı işi yapan insanlar var ve bu insanlarla aynı maaşı alamadığını söyleyebilirim. Bu böyle olunca da yurt dışına işte yazılımcı göçleri de artmış oluyor. Bununla birlikte şirketler ise hem maaş anlamında hem de yan haklar çerçevesinde yurt dışındaki firmalarla yarış içerisindeler. Bu bağlamda Türkiye’de kalan yazılımcılar için de bir nebze olsun benim motivasyon kaynağı olduğunu düşünüyorum.
Yazılıma nereden başlanır? Tavsiyelerin nelerdir?
Yazılıma aslında web tarafından başlaması öneriyorum çünkü ne yazarsanız yazın aslında gün sonunda her türlü webe bir şekilde yolunuz kesişiyor. Hem üstelik webde bir uygulama geliştirmekte oldukça basit. Bir indeks HTML oluşturuyorsunuz içini doldurup JavaScript kodlarıyla doldurun yeterli direkt olarak kurulum oluyor. Bu nedenle JavaScript gibi teknolojileri de iyi anladığımız da diğer dillere ve platformlarda kolaylıkla adapte oluyorsun.
Sonuçta bunların hepsi birer yazılım dili ve diğer dillerde de benzer şekilde implementasyonlar mevcut. Ayrıca JavaScript oldukça genel bir dil olduğu için de mobil ortama da kolaylıkla uygulama yazabiliyorsunuz.
Yeni başlayacak yazılımcılara ne gibi tavsiyelerde bulunursun?
Belirttiğim gibi aslında web teknolojilerinden başladıklarında javascript gibi alanlarda uzmanlaşmanın oldukça faydalı olur.
Yazılım sektörünün bilinmeyen yönleri var mı?
Yazılım da aslında blog yazmanın çok android karşılandığını düşünüyorum. Yani blog yazmak, içerik üretmek, etkisi oldukça fazla. Yani hem kendinizi geliştiriyorsunuz hem siz içerik ürettikçe daha fazla insan size ulaşıyor ve daha çok insan tarafından da bilinir hale geliyorsunuz. Böyle Network’ünüzü de geliştirerek daha fazla olanaklara, kapıları aralamış oluyorsunuz.
Aslında tabi blog ve içerik üretme işi de göründüğü kadar kolay değil. Yani bir konu hakkında birkaç farklı kaynaktan içerik toplamanız gerekiyor. Onları düzgün bir şekilde derlememiz gerekiyor ve bu bağlamda yazdığınız kodlarda oluyor ve bu kodları da alıp test etmeniz gerekiyor. Doğru bir şekilde çalışıyor mu çalışmıyor mu. Daha sonra bu yazıyı yazdıktan sonra içerisine de güzel görseller hazırlamanız gerekiyor. Bu sayede hem bunu da renklendirmiş oluyorsunuz hem de anlatımı pekiştirmiş oluyorsunuz.
Zamanda yolculuk yapsaydın hayatında neyi değiştirmek isterdin?
Zamanda yolculuk yapsam eminim Steve Jobs’ın ilk bu objektif sistemi kullanarak veri koy yazma fikrine karşı çıkardım çünkü bayağı zor bildiği ve gerçekten okuması anlaması güç bir tabi Swift sayesinde yavaş yavaş yok olma ile karşı karşıya. Ancak hala React Native tarafında da aktif olarak kullandığımızı söyleyebilirim.
Onun haricinde yani çok geçmiş dönemlerde Bitcoin çok çok ucuzdu belki onlardan alırdım yani şu an ki duruma düştüğümüzde belki zengin olabilirdik ama işte asıl konuya baktığımızda bireysel anlamda düşündüğümüzde yaşadığımız geçmişimiz, geleceğe ışık tutan bir tarafımız oluyor.
Bu nedenle edindiğimiz deneyimler geleceğimizi şekillendirdiğimizi söyleyebilirim. Yani o an ki aslında insan bizi biz yapan unsurlar oluyor aslında. Yani ister iyi, ister kötü anılarımız olsun, hiçbirini silmek istemezdim, bu bağlamda. Eğer kendinizi geliştirmek istiyorsanız, algoritmaları, veri yapıları iyi kavrayan, kendini sürekli geliştirmeye özen gösterin.
Yazdığım kitapları okuyup bir yandan ingilizcenizi geliştirin. Dizi izleyecekseniz İngilizce alt yazılı izlemeye özen gösterin. Öğrendiğiniz alanlar hakkında bloglar yazın. Öğrendiklerimizi de başkalarına aktarmaya çalışın. Çünkü zaten öğrenme sürecinde de bir şeyi tekrar öğrenmek ve derinlemesine bilmek zorunda kalıyorsunuz ve bu durumda sizi oldukça geliştiriyor.
Hayatında kırılma anı dediğin bir anın var mı ?
Aslında daha öncesinde dark.net uygulamalar geliştiriyorum yeni web ortamında yazıyordum ama bu işi hibrit uygulama yazmaya başlamak bu apaçık Cordoba’ya uygulama geliştirmek, kırılma anımdı diyebilirim. Bu sayede pek çok farklı platforma da destek vermeye çalıştım. Android tarafını bilmeniz gerekiyor. Bir yandan da orayı ayağa kaldırmanız gerekiyor. İOS tarafına bakmamız lazım ve bu alanda da pek çok farklı şey öğrendim. Yani aynı zamanda Kordoba’da aslında ve platform olduğu için web ortamından da asla uzaklaşmayarak bu alandan da gelişimini sürdürür.
Peki 10 milyon TL’ye sahip olsaydın ne yapardın? Neden?
10 milyon TL olsa aslında Türk kafası insan 10 tane daire alıp hepsini kiraya verirdim diye düşünüyor ve hepsinden böyle pasif geliri elde edildiğini düşünüyor ya da böyle altına yatırım faizlerini oradan alayım diye. Aslında şu anki ekonomi düşündüğümüzde hiç de mantıksız fikirler değiller. Ancak bizim sektörü ele aldığımızda 10 milyon TL ile böyle yurt dışına gidip yerleşebilirsiniz orada çalışmaya başlayabilirsiniz. Orada farklı kültürler elde edebilirsiniz. Çocuğunuz varsa orada gelişip daha farklı kültürler elde edebilir, daha farklı konumlara gelebilir.
Her bir kişi aslında ebeveynin bir üst levelına geçmeye çalışıyor. Mesela ben Balıkesir doğumluydum. Balıkesir’den İstanbul’a gelmek bizim için çok büyük bir farklılıktı. Büyük bir değişimdi. İstanbul’dan mesela benim için yurt dışına gitmek daha büyük bir değişim olacağını düşünüyorum.
Çaycı mısın yoksa kahveci mi?
Ailece asıl çay tüketicisiyiz. Ama son zamanlarda kahvede biraz merak salmış durumdayım. İkisini de tükettiğimi söyleyebilirim.
Eklemek veya bahsetmek istediğin bir konu var mı?
Eklemek istediğim bir şey var yazılıma başlayacak olan kişiler bir alan belirleyip o alanda ilerlesinler.