Bu yazıda 8 yıl önce biri Türkçe öğretmeni diğeri yazılım geliştirici olarak iki kişilik mütevazi bir ekiple başlattığımız Kitapi Ücretsiz Kütüphane Yazılımı projemizin ve nasıl şirketleştiğimizin hikayesini bulacaksınız.
Nasıl Başladık?
2015 Nisan ayında kuzenim okulundaki kütüphane için bir yazılım olabilir mi diye kafa yorarken ben de aynı günlerde ziyaret için bulunduğum Gönen'deki ilçe kütüphanesinde bilgisayar olmasına rağmen kitapların kayıtlı olmadığını öğrenmiş ve acaba bunun için bir şeyler yapabilir miyiz diye düşünüyordum.
Profesyonel kütüphanecilik yazılımları vardı ancak çok pahalıydı. O nedenle herkes edinemiyordu. Kuzenim kendi okulu için iş görecek bir yazılım sorunca düşündük taşındık ve bunu daha büyük bir projeye çevirmeye karar verdik.
Ticari bir amacımız yoktu. O nedenle gayet basit yapalım, herkes kullansın istiyorduk. Çok geçmeden, 2-3 ay gibi bir sürede temel üç fonksiyonu (üye kayıtları, eser kayıtları ve ödünç alıp verme) yerine getirecek şekilde projeyi ayağa kaldırdık.
Kitapi Büyüyor, Masrafları Da.
Kitapi ücretsiz olduğu gibi web tabanlı olduğu için kurulum da gerektirmiyordu. İnsanlar kaydolup hemen kullanmaya başlayabiliyorlardı. Hedefimiz bilhassa okul kütüphanelerimize hak ettikleri güzel bir yazılımla hizmet vermekti ama isteyen herkese açıktı tabi. Öyle de oldu. Kısa sürede kulaktan kulağa ve okul forumlarında Kitapi paylaşılmaya başlandı. Üyelerimiz hızla arttı.
2015 sonunda 1782 üyemiz vardı. 2016'da 40 bin üye daha eklendi. 2017'de yeni 92 bin üye daha katıldı. 2018'de 144 bin, 2019'da 153 bin derken covid vurdu. 2020-2021'de biraz düşüş oldu ama sonra yine toparladık. 2022'de 181 bin yeni üyemiz oldu bu yazı kaleme alındığındaki toplam üye sayımız 755 bin.
Kitapi tanındıkça sadece üye sayımız değil kayıtlı eser sayısı ve en önemlisi yapılan işlem sayısı da arttı. 2015'te 1227 eser Kitapi üzerinden ödünç alınırken ertesi yıl bunun otuz katı büyüdük: 34 bin işlem. 2017'de 187 bin işlem. 2018'de 383 bin işlem.
Tabi kullanıcı sayısı artınca sunucu altyapımız yetersiz gelmeye başladı. Sunucu tek maliyetimizdi. İnsan gücünü saymıyorduk çünkü gönüllü olarak yapıyorduk. Ben kodlamasına mesai harcıyordum ama bu sayede Laravel'i öğreniyordum. Kuzenim de gelen mesajlara cevap veriyor, bazan okul okul dolaşıp Kitapi'yi anlatıyordu. Aslında kullanması çok kolaydı ama yine de eski alışkanlıkları icabı birisinin gelip göstermesi gerektiğine inananlar da çoktu.
Artan maliyetler bizi zaman zaman zor duruma sokuyordu. Yola çıkarken Kitapi ücretsiz olacak, herkes kullanabilecek dediğimiz için bu lafımızı çiğnemek istemiyorduk ama istesek de kimseden ücret alacak resmi bir sıfatımız yoktu.
Herkes olmasa da yine de bazı okullar ya da şirketler Kitapi'yi kullanmaya geçmeden önce bize ulaşıp bugün varsınız ama iki gün sonra dükkanı kapatıp gitmeyeceğiniz ne malum? Size güvenebilir miyiz, gibi sorular soruyorlardı. Sonuçta iki gönüllünün paraları yettikçe idame ettirebilecekleri bir sistemdi gerçekte de. Bunu aşabilmek için bazı sponsor arayışlarında bulunduk. Uzun soluklu olmasa da biraz nefes alacak kadar başarı elde ettik bu konuda.
Kitapi'nin alt yapı yetersizliği biraz da kullandığımız teknolojiye çok hakim olmayışımızdandı. Kitapi'deki tecrübelerimi çalıştığım firmada da kullandım ve geçen zaman içerisinde her defasında en güncel sürümü kullanarak dört proje daha geliştirdim. Buna rağmen Kitapi eski teknolojide kaldı. Biz de Kitapi'yi yenilemeye karar verdik. Hatta çıtayı daha da yukarı çıkarıp sadece yenilemekle kalmayıp, bu kez çok dilli hazırlayıp başka ülkelerde de hizmet vermeyi kararlaştırdık.
Fakat bu çabalarımız da bir türlü istediğimiz neticeyi vermedi. Projeye her başladığımda bitiremeden araya kendi gündüz devam ettiğim işlerim girdi ve o projeyi yaparken yeni şeyler öğrendim. Bu kez Kitapi'ye döndüğümde buna baştan başlayayım dedim. Böyle böyle 2-3 kez Kitapi'yi baştan yazmayı denedik.
Kitapi Şirketleşiyor
Sürekli başa döndüğümüz Kitapi'nin ikinci sürümünde hem kendimizi doğru motive etmek, hem de sürdürülebilir bir platform inşa edebilmek için bazı şeyleri değiştirmek üzere bir şirket kurmaya karar verdik.
Bazı şeyleri değiştirmek gerekiyordu. Bu nedenle;
- Küçük düşünmeyecektik. O yüzden şirketimizi -daha önce iki kez kurup varlığıyla yokluğu belli olmayan şahıs şirketi yerine- anonim şirket olarak kurduk.
- Bir sermaye ayırdık. Şirketi cebimizden değil ortaya koyduğumuz bu sermayeyle ve üzerine koyabildiği karlarla yürütecektik.
- Şirketi -ilerde emeklilik sonrasındaki faaliyetlerimizi sürdürmek adına- Kitapi ismiyle kurmadık. Kitapi'yi marka olarak tescil ettirdik.
- Kitapi'nin yeni sürümü yazılana kadar gelir kaynağı elde edebilmek için Kitapi'de bir mağaza oluşturduk. Artık şirket olduğumuz için kolaylıkla sanal pos edinebiliyorduk.
- Kitapi'ye gelir elde edebilmek için kullandığımız Google reklamları yanısıra, bu reklamları kaldırmak isteyenler için de üyelerimize imkan sunduk. Ödeme yaptıkları takdirde bu reklamları 1 ay, 3 ay, 1 yıl gibi süreyle kaldırabilmelerini sağladık.
- Yine bize destek olmak isteyenler için piyasa daha uygun fiyata bulabilecekleri Kitapi'de kullandığımız etiket kağıtlarını biraz daha pahalıya kendi mağazamıza koyduk. Şeffaf olduğumuz için kullanıcılarımız sağolsun buna da teveccüh ettiler.
- Kişisel olarak aldığımız ücretli yan projeleri şirket sayesinde daha iyi fiyatlara ve faturalı olarak hazırlamaya başladık.
Böylece üç yıldır şirketimiz kesintisiz çalışıyor. Kitapi'nin yeni sürümüne de; artık bir şirketimiz var, durduk yere para yazıyor (vergiler vs). Bir an önce bitirmemiz lazım, diye hızlı başladık ama Korona nedeniyle gündüz devam ettiğimiz işimizdeki yükümüz ağır bastı ve o konuda yine biraz geri kaldık. Ama pes etmiş değiliz. Aslında yazının başında zikrettiğimiz üç temel fonksiyon olarak proje tamamlandı bile. Ama bu yazıda bahsedemediğim diğer yan hizmetleri ve mobil uygulamaları da tamamlamadan açmak kullanıcılarımıza eziyet etmek olacak. O nedenle biraz daha zamana ihtiyacımız var.