Sık duyduğumuz ve yaptığımız bir tartışmadır. Ben öyle doğmamışım gibi diyenler de vardır girişimcilikle girişkenliği karıştıranlar da ama girişimciliğin biraz profiline bakalım ne kadarı genetik kodlar dan gelir tartışılır bence bir kısmı ama çok az bir kısmı yani %20 diyebiliriz ama %80 bizim elimizde. İçine girdiğimiz ekosistem yani ekosistem yine eğitimlerde de uzun uzadıya tartışmıştık.
Mesela İstanbul’da bir ekosistem olarak görmek mümkün. Daha geniş çerçevede İstanbul, Kocaeli, Bursa çok önemli bir ekosistem, tasarım merkezlerinin, Teknopark ve startupların büyük firmaların bunlar aynı zamanda müşteri oluyor. Startuptan girişimler için eğer B2B bir iş yapıyorsanız veya daha ulusal bir ekosistem söyleyebiliriz. Dünyada artık şehirler birbirleri ile yarışıyor yani İzmir’le Bursa yatırımcı çekmek için yarışıyor. Demek ki o zaman bu ekosistemlere doğduysak bu ekosistemlerden beslendiysek daha girişimci, felsefeye, ruha sahip bir üniversitede veya okulda okuduysan biraz da kulaklarımız açık bu terminolojiye daha küçük yaşta yani yatırım nedir? Sunum nedir? Beceriler nedir? Yeteneklerimi nasıl geliştirebilirim?
Farkındalık arttıkça tabii bu anne babaların da ticaret erbabı girişimci, sanayici olduğu düşünülürse o ailelerde ister istemez bu jargon terminoloji konuşulduğu için. Mesela hafta sonu çocuğu bırakacağım bir yer yok bari işe götüreyim ama o kendi işim o bir KOBİ büyüyen bir KOBİ ise çocuk orada izlerken kulak dolgunluğu tabi öyle doğduğu için değil, öyle bir ortama dolduğu için çevre bu belirleyici olabiliyor ama olabildiğince genç yaşlarda ben girişimci olmak isterim.
Sebebi şu: 7×24 tutkuyla yapacağım bir iş problemleri yakalayıp o problemleri çözen hayatı değiştiren aslında girişimciler lider karakterli oluyorlar ve değişimci oluyorlar. Risk alabiliyorlar, riskten korkmuyorlar ama her riski değil hesap edilmiş riskleri alıyorlar. Bu perspektifte baktığımızda yani genetik çalışmalar bize böyle bir şey söylemiyor ama ister istemez bazı davranış kalıplarında genetikten gelebileceğini hayatımıza da deneyimlemişizdir.
Onu %20’ye bağlayalım ama %80 bireyin kendisinde girdiği ortam kendisini zorlayacak. Eğer kendisi mesela çekingen buluyorsa içe kapalı buluyorsun. Hayır diyecek. Ben biraz daha dışa açık olmam lazım. Etkileşime açık olmam lazım. Yoksa network kuramazsa, itibarını inşa edemezse?
Doğru kanallardan beslenemezse eğitimler almazsa bu tip seminer konferanslara girmezse. Doğal olarak sahada da gezip staj başka işler part-time. Yani genç yaşlarda öğrenciyken oradaki ihtiyaçları, problemleri yakalayamazsa, o zamanları fikir gelişimi ve bunun modelini de bir ticarete bir girişime de dönüşmesi de tabii ki zor oluyor.