Son yılların popüler cümlesi “Yazılım öğrenin abi!” olabilir ama herkes aynı yoldan gidecek diye bir kural yok ve olmamalı da. Bu gereksiz yükseliş, bir süre sonra asgari ücrete iş bulmaya çalışan yeni mezun programcıları doğuracaktır ve doğurmaya başladı da, maalesef. Ben de her ne kadar programlama yapabilsem de yazılımcı olmamak için çaba gösteriyorum. Yazılım konusundaki becerilerimi kendi uzmanlık alanımda kullanarak “katma değerli içerik/hizmet” üretiyorum. Bu yazıyı yazma sebebim de kendimden yola çıkarak farklı yolların olduğunu göstermektir.
“Yazılım alanındaki becerilerimi” kendi alanımda kullanıyorum dedim. Evet, yaptığım şey tam olarak budur. Bu, beni salt yazılımcı olmaktan farklı bir yere taşıyor. Bir örnekle somutlaştıralım. Elimizde bir miktar limon olsun. Limonu pazara götürüp satabiliriz. Bu bir yoldur ve işe yarar fakat biz bu limon ile limonata üretirsek (bunun için yemek yapma becerisi gerekecektir) katma değerli bir ürün ortaya koymuş oluruz. Maddi ve manevi olarak daha çok kazanabiliriz.
Limon satmak bize göre olmayabilir, biz de kendi ilgi alanımıza göre bir ürün geliştirmiş oluruz. İşte ben de benzer şekilde yazılımcı olmak yerine eğitim materyali geliştiriyorum. Öğretmen olabilirim ya da yazılım geliştirebilirim ama ben bu ikisini birleştirerek farklı ve yeni bir ürün ortaya koyuyorum. Yaptığım iş ikisi de değil ama aslında ikisi de.
Eğitim yetkinliklerini yazılım ile oluşturmak değer üretmeyi de sağlıyor
Harika bir yazılımcı değilim, zaten olmam da gerekmiyor. Yazılım geliştirme dediğimiz işin temeli algoritma geliştirmektir. Programlama dilleri, bu algoritmaların çalışan programlara dönmesine ve makinenin anlamasına yardımcı olur. Dolayısıyla benim bir eğitim yazılımı geliştirmek için sahip olmam gereken yazılım bilgisi salt yazılımcıya göre çok daha azdır. Limon örneğiyle; limonun külliyatını bilmem gerekmez, sıkıp limonata yapacak kadar bileyim yeter.
Buraya kadar temel programlama bilgisi ile eğitim yazılımı geliştirdiğimi söyledim ama işin diğer tarafından da bahsetmek gerekir. Ben yazılım uzmanı değilim ama eğitim alanında lisans, yüksek ve profesyonel tecrübem var. Yani eğitim konusunda yetkinim, bu yetkinliğimi yazılım ile buluşturarak bir değer üretmeye çalışıyorum.
Size de naçizane tavsiyem; eğer farklı bir sektörden yazılıma geçmeyi düşünüyorsanız fakat bulunduğunuz sektörü seviyorsanız benim seçtiğim yolu düşünmelisiniz. Günümüzde bu şekilde sektörlerin arasında bağ kuran insan sayısı gerçekten az ve siz bu bağı kurarak yazılım geliştirmekten daha büyük bir iş yapabilirsiniz.
Başka bir örnekle devam edelim. Diyelim ki bankacısınız, matematiğiniz iyi ve kafanız da bu yazılım işine yatkın. Yaptığınız işten, ortamdan, maaştan sıkıldınız ve yeni bir karar vermeye çalışıyorsunuz. Durup bir düşünün, "Acaba ben bankacılık için yazılımla birlikte ne yapabilirim?". Banka sektörünün içinde olduğunuz için oradaki eksiklikleri görmeniz daha kolay olacaktır. Benzer bir şeyi sağlık ve lojistik gibi sektörler için de söyleyebiliriz.
Lojistikten devam edelim. Bir kargo çalışanı düşünelim. Kargo dağıtmayı sevmiyor ama lojistiğe meraklı birisi olsun. Sevmeme sebebi de gün içinde gereksiz şekilde yorulması ve aldığı ücretten memnun olmamasıdır. Bu durumda ona hangi rotayı izlerse daha kısa sürede daha kolay şekilde tüm kargoları nasıl dağıtacağını çizen bir rota uygulaması gerekir. Bu uygulama nasıl olursa daha verimli olur sorusuna en iyi yanıtı, sahadaki çalışan verecektir, yazılımcı değil. İşte bu ihtiyacı saptamak asıl iştir, asıl değerdir. Bu kişi, sınırlı bir yazılım bilgisiyle ve iyi bir algoritma ile güzel bir rota uygulaması geliştirebilir. Hatta hiç yazılım bilmeden birine bu uygulamayı yazdırabilir. Buradaki önemli şey yazılımın yazılması değil, çözümü veya ürünü bulmaktır.
Yapılacak her işte yenilikçi ve dönüşüme öncü olmak
Tüm bu muhabbetten çıkarılacak derse gelelim. Günümüz, hizmetin ve ürünün öne çıktığı bir dönemdir. Bu dönemde gelenekçi yaklaşımla başarılı olmak pek kolay değildir. Her ne yapıyorsak yenilikçi bir bakış açısı ile yaklaşmalı ve dönüşüme öncü olmalıyız. Ben de e-öğrenme alanında kendime bir yer oluşturmaya çalışıyorum çünkü geleneksel okul ve sınıf yapısı değişmek zorundadır.
Başta Covid olmak üzere geleneksel eğitim anlayışı ciddi darbe aldı ve değişmesi gerekiyor. Gelişen teknoloji ile birlikte eğitimin e-öğrenmeye daha çok kayması çok normal bir sonuç olacak. Siz de kendi alanınızdaki gelişmeleri ve gelecek projeksiyonları takip edin, temel seviyede yazılım öğrenin. Bir çözüm, ürün veya hizmet üretmek; sadece kod yazmaktan daha verimli olacaktır. Biliyorum, bu alana kaymak isteyen çok kişi var ama bu tek seçenek değil ve olmayacak. Teknoloji alanına kaymak doğru ve mantıklı hatta artık zorunluluk olabilir ama herkes programcı olmamalıdır.
Kalın sağlıcakla!