Yıllar içinde birçok marka için pazarlamanın, satışları artırmanın ve tüketicilerle etkileşim kurmanın temel mecrası haline gelen sosyal medya, her yıl olduğu gibi 2022'de de birçok marka için tüketici iletişiminin merkezinde yer alıyor. Bu yıl sosyal medyada en dikkat çeken şey, kısa videolar.
Kullanıcılara anlık olarak erişmeye olanak tanıyan sosyal medya platformları, duyuru ve kampanya iletişimleriyle pazarlama amacının yanında, markaların benimsedikleri değerleri hedef kitlelerine aktarmalarının bir yoluna da dönüştü.
Dijitalde çok vakit geçiren, satın alma kararlarını da dijital mecralar aracılığıyla veren kullanıcılara ulaşmak isteyen markalar, 2022'nin başından bu yana küresel trendleri izlemeye ve sosyal medyanın değişen dünyasına ayak uydurmaya çalışıyor. Yeni teknolojilerin sosyal medya atmosferini sürekli değiştirdiğini savunan Becca Digital Technology Kurucusu Berkay Akıncı, 2022'nin ikinci yarısında markaların yakından izlemesi gereken sosyal medya trendlerine ilişkin görüşlerini paylaştı.
Kısa videolar, uzun videolara kıyasla daha ilgi çekici
Sabit ve farklılık olmayan içeriklerin artık tüketicilerin dikkatini hiç çekmediğini belirten Akıncı, “İlk çeyreğin sonunda açıklanan verilere göre 1 milyar aylık aktif kullanıcısı olduğu tahmin edilen TikTok, birçok yaklaşımı değiştirmede öncü oldu. Instagram da kullanıcıları yakalayabilmek için TikTok’un sunduğu özelliklere yöneldi ve algoritmalarını kısa videoları öne çıkaracak biçimde değiştirdi. Bu da daha çok kişiye erişmek isteyen markalar için kısa video içerikleri vazgeçilmez hale getirdi. SproutSocial tarafından yürütülen araştırmada da tüketicilerin kısa formatlardaki video içeriklerini uzun videolara kıyasla 2,5 kat daha ilgi çekici olduğunu söylediği görülüyor” dedi.
SproutSocial’ın yaptığı araştırmada 5 kullanıcıdan üçünün, video içeriklerinde en ilgi çekicisini sosyal medya içeriği olarak tanımladığı ve tüketicilerin yarısından fazlasının en çok YouTube'a odaklandığı da tespit edildi.
Değişimin yalnızca içerik formatlarında değil, kullanıcıların markalara yönelik beklentilerinde de yaşandığında dikkat çeken Akıncı, “Küresel danışmanlık şirketi PwC’nin araştırmasında 10 tüketiciden 7’sinin güvenlerini kaybettikleri bir markadan alışveriş yapmayacakları görülüyor. Tüketicilerin güven kavramına verdikleri önem, sosyal medyada markalardan bekledikleri yaklaşıma da yansıyor ve samimiyet öne çıkıyor. Öte yandan kullanıcıların %70’i markalardan sosyal medyada toplumsal konularda tavır almasını ve farkındalık yaratmasını bekliyor. Pazarlama profesyonellerinin yaklaşık yarısı da markalarının sosyal medyada toplumsal konular hakkında konuşmasını ve marka aktivizmini destekliyor” ifadelerini kullandı.
Tüketicileri anlamak ve strateji oluşturmak önemli
Bugünün kullanıcılarına erişmek için sosyal medyada var olmanın düzenli içerik paylaşımından daha fazlasını gerektirdiğini savunan Berkay Akıncı, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Tüketiciler markaların sosyal medyada günde 1-2 içerik paylaşmasının yeterli olduğunu düşünürken, yoğun ve birbirini tekrar eden ürün veya hizmet odaklı bir paylaşım takvimi izlemek anlamsızlaşıyor. Sosyal medyada izlenecek adımların, markaların genel pazarlama stratejisi kapsamında, kullanıcıların beklentileri doğrultusunda belirlenmesi gerekiyor.”