Yazılımcı Sohbetleri – 45. Bölüm (Ali Demirci)

Londra'da WordPress Ninja olarak freelance çalışan WordPress Developer Ali ile yazılım ve ThemeForest özelinde çok güzel bir röportaj yaptık. Yazılımcı Sohbetleri'nin 45. Bölüm ile atomu parçalamaya ve gençlere ışık tutmaya devam ediyoruz.

Ali Demirci Kimdir?

İzmir’de doğup büyüdüm. Evliyim ve bir çocuk babasıyım. Yazılımla içiçeyim. Tam zamanlı olarak Londra’dayım kendi işimi idare ediyorum.

Hangi üniversiteden mezunsun?

Ben Azerbaycan da Bilgisayar Mühendisliği okudum. Bu alanda bir şeyler yapmak çok istiyordum. Çünkü tek yolumun bu alanda kendimi yetiştirebilmek, geliştirebilmek olacağını düşünüyordum. Aksi halde ailem büyük ihtimalle internet maceramı sonlandıracaklardı. O yüzden ben de bilgisayar mühendisliğine gideyim dedim ama bilgisayar mühendisliğiyle de çok alakam yoktu. Ben sadece internet siteleri ile uğraşmayı seviyorum.

Yazılım hikayen nasıl başladı?

Aslında yazılım hikayem tembellikten başladı. Ben ÖSS’ye odaklanamadım bir türlü hazırlanamadım kendimi hazır hissedemedim belki de çok fazla konu eksikliğim vardı. O yüzden dolayı hep başka şeylerdeydi gözüm internet kafelerine takılıyordum. Sonra bir dur dedim. Biraz çalışayım sonra dershaneye katıldım. Tam böyle bir şeyler iyi gidecekken. En arka sıraya geçip arkadaşımla sohbet etmeye başladım. O bana İzmir’de popüler bir kolejin web sitesini yaptığını söyledi ve ben tam her şey güzel gidecekken yine internet dünyasına adım atmaya başladım.

Aslında interneti geliştirmemde ki sebep biraz patron nefreti oldu. Yani bir işe girip sabit çalışan olmak istemiyordum. Bu ailevi mevzulardan dolayı. O yüzden internet bana bu imkanı sağlıyordu ve ben de dedim hem seviyorum hem de kendi işimi yapabilirim. Neden yazılıma devam etmeyeyim.

Ondan sonra neler yaptın?

Adsense’ten para kazanıyordum WordPress o zamanlar en popüler platformdu. WordPress’e adım attım kendi sitelerim vardı. Öğrenciyken bunları yayınlayıp para kazanıyordum. WordPress aşinalığım biraz daha profesyonelleşmesini isteyince yazılım öğrenmek zorunda kaldım. Ama yine de çok uzun süre 4 – 5 yıl kadar yazılım öğrenmedim. Ben inatla kendimi dijital pazarlamacı olarak görüyordum.

Daha sonra yazılım lazım olduğu için ve kendimi bu şekilde daha çok gelir elde edebileceğim için yazılım öğrendim ve WordPress’de daha farklı imkanların olduğunu gördüm. Mesela tema satarak para kazanmak. Bu şekilde kafamda plan oturttum. Ben bu işi yapacağım dedim.

Şu an neler yapıyorsun?

Şu anda ThemeForest’ı bıraktım. Yaklaşık 2 – 3 yıl oldu. Çünkü ThemeForest yeterli parayı kazandırmıyordu. Şu an tam zamanlı olarak Codable adlı platformda çalışıyorum. Upwork benzeri ama sadece WordPress alanına yoğunlaşmış. Bu platformda bizden yine %27,5 yaklaşık ücret kesiyor. Aynı zamanda çevremden vesaire işler alıp yapmaya çalışıyorum.

Kendini güncel tutmak için neler yapıyorsun?

Kendimi güncel tutmak için kendimi bırakıyorum. Ben bir şeyler okuyup, izleyip, öğrenmeyi seviyorum. Artık bir yerde şunu öğrenmeyi bırakıp, daha farklı şeylere yöneliyorum. Çünkü daha farklı şeylere yönelmenin de hem yazılımcı hem insan olarak katkısı olduğunu düşünüyorum.

Bu yüzden benim için bu sektördeki çoğu şey bir zevk. O yüzden ben sadece zevkimin peşinden gidiyorum. Öğrenme rutinim şöyle bir şeye çok düşünmeden dalıyorum.

Örneklendirmek gerekirse çocuklar kitaba başlamadan önce sayfaları karıştırır ya ben de onun gibi önce her şeye bakmak istiyorum. Sonra içerisine dalıp teker teker okuyorum. Bunun çok faydalı olduğunu görüyorum.

WordPress yazılım geliştirme ile ilgili neler düşünüyorsun?

Eksi ve artı yönleri var. Aşk ve nefret ilişkisi. Aslında bu WordPress’in kendini konumlandırması ile alakalı WordPress’in size vadettiği şey ucuz maliyetlerle site yapmanızı sağlayabilirim.

Size E-ticaret sitesi, blog, şirket sitesi yapmanızı sağlayabilirim. Ama bakın bu bedava siz bir üst levele geçmek isterseniz işler değişiyor. Burada bir karmaşa var WordPress’in bedava gibi algılayan bir kitle var ve bunlar WordPress’de maliyetler üst üste bindikçe WordPress’in pahalı olduğunu düşünmeye başlıyorlar. Aslında WordPress’de belki kendisini yanlış konumlandırdı ama zaten çok eski bir platform.

Aslında şöyle bir pazarlama kuralı var. Başlangıçta bir ürünü bedava koyduysan 1 TL bile artık çok pahalı bir ücrettir. WordPress’in bu algısı insanların para vermesini biraz zorlaştırıyor ve beklentisini de aynı zamanda nasıl oluyorsa beklentisini de yükseltiyor. WordPress siteleri yavaş güvenli değil vs. deniyor. Bu platform zaten mükemmel bir platform olsa bu kadar kolay, bu kadar cüzi miktarlarda ulaşılmaz. O yüzden bu kafa karışıklığın öncelikle giderilmesi gerekiyor.

Ben o kafa karışıklığının diğer tarafına geçtim WordPress sitelerini zaten anlayabiliyorsun artık WordPress cüzi miktarlarda seçeceğin bir platform ama bu cüzi miktar kişiden kişiye değişen bir şey o yüzden WordPress yine sıfırdan yapılacak işlere göre hala çok ucuz.

WordPress’e nereden başlanır?

İki sene önce başladığım da tam profesyonel anlamda farklı bir yerden başlanıyor. İşte ben HDML, PHP ile başlanıyordu ama benim sektörde gördüğüm WordPress tamamen her sektörde olduğu gibi JavaScript’e dönüyor.

WordPress dünyasını da kominitesinide tanıması gerekiyor. Bu dünyada yazılımcı olmak isteyenler açık kaynaklı kodun ne olduğunu, buna nasıl katkıda bulunabileceklerini vs. bir şekilde öğrenmeleri lazım. Hem yeni başlayanlar için şöyle güzel olur bence yeni başlayan birisi bir kodu açıp okuması lazım. O yüzden kodu okurken aynı zamanda katkıda bulunup WordPress dünyasına giriş yapabilir. Genel anlamda wordpress eklenti, tema ve kominite.

WordPress ekosisteminin görünmeyen yönlerine değinir misin?

WordPress ikiye ayrılıyor. WordPress.com var. Bir de WordPress açık kaynaklı org var. Oradaki mühendisler tam zamanlı olarak vaktini verip WordPress üzerine geliştirmeler yapıyorlar. O yüzden orada biraz siyaset dönüyor. Açık kaynak dediğinde herkesin birlikte geliştirdiği bir şey olarak düşünebiliyorsun. Ama son karar biraz onlara kalıyor ve onlar da şirketin ileri ki planlarını düşünüp buna göre karar verebiliyorlar.

Birkaç tane böyle sorun çıktı ama bence buna rağmen mükemmel bir şekilde gidiyor. WordPress geri dönme diye bir şey var. Bu çok önemli geri dönme dediğimiz WordPress’ten kazanıyorsun ama biraz da bana ver bir şekilde katkıda bulun diyor. Bunu yapmazsanız pazarda WordPress profesyonel anlamda içine dahil olamıyorsunuz oraya girmediğinizi görüyorsunuz.

Lobi gibi biraz o anlamda bunu biraz zorlayarak size iyilik yaptırıyorlar. WordPress tema anlamında ölmeye doğru gidiyor. Pazar çok daraldı çünkü tema geliştirmek temayı ileri ki zamanlar için etiketlemek vs. gerekiyor. Bunlar çok zor o yüzden ben bir tema çıkartıyorum. 100 – 200 satıyor ben bununla nasıl uğraşayım bir sene sonra ama bir sene içerisinde WordPress o kadar çok özellik getiriyor ki sizin temanız artık kullanılmaz hale geliyor. Kullanıcılar da bunun farkında bakıyor bir tema alıyor.

Tema düzgün çalışmıyor yani bir şekilde arızalar vermeye başlıyor. O yüzden böyle devler çıkıyor ortaya. Bu devler dediğimiz Avada, Divi vs. Bu tarz devler çok iyi para kazandığı için temalarını her wordpress versiyonuna uyarlayabiliyor. Bu anlamda wordpress’te tema geliştirmek zorlaşıyor.

Zamanda yolculuk yapsaydın hayatında neyi değiştirirdin?

Bir keşkem yok olduğum yerde mutluyum. Bunun sebebini de biraz şükürcülüğe bağlıyorum. Yani çok varlıklı olmayan, iyi olmayan bir aileden geldim. Şartlar vs. çok iyi değildi. O yüzden her gün bulunduğum yer bana sanki hak etmediğim ve lütuf olarak sunulmuş bir yer gibi geldiği için keşke demeyi doğru bulmuyorum.

O yüzden belki daha iyi bir şeyleri yapabilirdim ama kesinlikle şu anda elime bu fırsat geçmiş ve bunu değerlendirmeye daha yukarı taşımaya çalışıyorum. Biraz da şunu görüyorum bunda keşke yerine ben bunu yaşadığıysam bu tecrübe beni bu hale getirdi. O tecrübe olmasaydı eğer keşke bunu yapmasaydım dediğim şey belki de beni buraya getiren şeydir.

Belki de ben anlayamayacaktım ve farklı yönlere doğru gidecektim. Ufacık bir tavsiye niteliğinde girişimci olma fikri pazarlandığı için bu şey çok satıldığı için günümüz dünyasında bunu çok dengeli götürmek lazım. Öğrendikten sonra belki girişimci olmayı düşünmek benim için biraz daha iyi olabilirdi. Çünkü bu teknik anlamda bir restoran açmıyorsun.

Girişimci olmak istiyorsan teknik anlamda bir ortamı görüp ona göre hareket etmekte yarar var. Teknik olmadan direkt pazarlama anlamında girişmek daha çok zamanımı aldı diyebilirim. Tüketmek çok kolay ama üretmek biraz zor. O yüzden ne iş yapıyor olursanız olun fark edeceksiniz ki aldığınız da değil, verdiğinizde mutlu olacaksınız. Okuduğunuzda değil yazdığınızda izlediğiniz de değil izlettiğinizde. Yani bunu çoğu farklı alanlarda da tecrübe ettiğim için böyle genelleyebiliyorum rahatça. Normalde çok kaçınırım yenilemeden üretmeyi tercih ediyorum diyelim.

Seni motive eden şeyler nelerdir?

Başkalarına öğretmek için biraz bu anlamda bir motivasyonum var. Yani insanlar görüyorum eski 5 sene önceki 10 sene önceki halim onlara kesinlikle yardım etmek istiyorum. Ben buradan geçtim. Bakın bunun daha kolay yolları var. Bu şekilde geçebilirsiniz. Direkt böyle motamot bir söyleyiş tarzı değil de genel anlamda sektörde kabul görmüş tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum.

O yüzden komiteler kurmaya çalışıyorum. Türkiye’de özellikle bu işin profesyonel anlamda yapılmasını tavsiye ediyorum. İnsanları en önemlisi teknik şeyler değil aslında ufuk sağlamaya çalışıyorum. Bakın bu işi yaparak çok çok iyi gelirler elde edebilir, çok daha ağrısız, çok daha stressiz bir şekilde çalışabilirsiniz diyerek insanları motive etmeye çalışıyorum. Bu da benim motivasyonum beni bu işi yapmaya teşvik eden şey oluyor.

Hayatında kırılma anımdı dediğin bir anın var mı?

İki tane var. Askerlikten sonra ThemeForest’ta girişmek tam anlamıyla bir kırılma anıydı ve beni yurt dışına açtı. İngilizcem çok iyi değildi. Hatta zayıf diyebiliriz. Global’e açılma beni çok iyi bir şekilde yönlendirdi. O yüzden bu anlamda ThemeForest’a minnettarım. Gelişmemiş ülkeleri, gelişmiş ülkelerin iş sahipleri ile birleştiren bir köprü bu anlamda ki girişimleri de çok destekliyorum ve insanlara kesinlikle tavsiye ediyorum. %30 – %40 kesintiyi görmezden gelerek köprü girişimlerine katılmalarını öneriyorum.

Diğer bir kırılma anım askerdeyken yine kendimi tembel ve sorumsuz olarak adlandırıyordum. Benim İstanbul’da Harem civarında birinci ordudaydım ve ben güzel bir yerde askerlik yapıyordum. Şans gülüyor mu acaba dedim… Yani bir şeyler hissettim bir kıpırdanmalar hissettim. Askerliğim çok güzel geçmedi ama çok güzel bir manzarası vardı.

O zaman kötü alışkanlığım vardı. Sigara dedim ben bunu bırakabilirim o zaman bir güven geldi. Ondan sonra dedim ben şekeri de bırakabilirim, spora da başlayabilirim derken yani belki de bir güç bunları başlattı ve ben de devamını getirmeye başladım. Bu benim için çok büyük bir kırılma anıydı ve hayatımın birinci dönemi. Şu an ikinci dönemi ve tam tersi.

Beni çocukluktan tanıyan arkadaşlarım bana uzaylı gibi bakıyorlar. Konuştuğumuz şeyler bile değişiyor. Çünkü ben bunları yapabilecek biri değilim. Buralara gelebilecek insan değildim çünkü. Yani oralara gitmek için kesinlikle küçümsemiyorum.

Hatta bununla alakalı şöyle de bir dileğim var. Memur olmak, memur olarak memur düşüncesiyle doğmayı isterdim. Bu söylediklerimle çelişiyor olabilir. Şuan benim için bu mümkün değil. Çok fazla çalışıyorum. Çok hevesli bir şekilde severek çalışıyorum ama akşam böyle işini bırakıp eve gitmenin verdiği huzur için.

Çalışma hayatında ilginç veya unutamadığın bir hikayen var mı?

ThemeForest’ta tema satıyoruz. 8 yıl boyunca sattık. O zamanlar ingilizcem pek iyi değil Translate’den çevirip bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Yaklaşık 500 kişiyle konuşmuşumdur ve onlara destek olup istediklerini yapmışımdır. İngilizcemi de çok çok geliştirdim. Bu yüzden oldukça mutluyum. 1 kişi sadece yani hayatımdaki 12 yıllık tecrübeye sahibim, belki de 1000-den 2000-den fazla insanla konuştum sadece bir kişi bana şunu söyledi senin İngilizcen iyi değil o yüzden Türkçe konuşalım. Sadece bir tane Türk müşteri bana bunu söyledi. O yüzden çok fazla Türk müşterim olmadı zaten.

1 Milyon Poundun olsaydı ne yapardın? Neden?

Öncelikle bir ev alırdım. Aslında 1 milyon pounduna bile gerek yok. 100 bin poundu peşinat verip kira öder gibi bir ev sahibi olabilirim. Ama madem var direkt peşin verip evi alırdım. Ev aldıktan sonra rahat bir hayat yaşayabiliyorsunuz diğer giderler çok fazla değil sanırım yine aynı yaptığım işleri yapardım. Ama gelir kaygım olmadığı için girişimler yapmaya çalışırdım.

Meslek unvanı kazanmak çok kolay artık günümüzde her şey değiştiği için unvanlar bu yüzden artık 30 yıllık bir Java developer şirketlerinin bütçesine yük. O yüzden 3 senenin çoğu kişiye yettiğini görüyorlar. Diyorlar ki 3 senelik yazılımcı bizim için yeterli. 1 senelik junior olup 2. senesinde bir iş yapabilirsiniz. O yüzden sosyal bir girişim yapıp fakirliği bitirmek gibi düşüncem yok. Ama en azından benim çevremdeki fakirleri bitirebilir miyim diye düşüncem var. Şuan hala bunu yapmaya çalışıyorum. WordPress anlamında çalışanları bir grupta ders verip bir şeyler göstermeye çalışıyorum ama zaman olmadığı için çok fazla ilgilenemiyorum.

Çaycı mısın kahveci mi?

Ben orta yolcuyum oraletçiyim diyebilirim. Çok seviyorum.